top of page

ABD'deki Borç Tavanı ve Bütçe Krizi Sona Erdi Mi?



Amerika Birleşik Devletlerinde son günlerde en çok tartışılan ve sonuçları itibariyle 2014 yılını da etkileyecek olan iki ekonomik konu var: Borç tavanı ve yeni bütçe. Aslında Amerika Birleşik Devletlerinde 2014 yılında yapılacak olan Senato ve Temsilciler Meclisi seçimlerinin siyasi mücadelesi bu konular üzerinden başlamış oldu. Siyasi partiler, bir taraftan kendi saflarını sıklaştırmak isterken diğer taraftan Amerikan kamuoyunun verdiği tepkileri ölçmeye çalıştılar. Böylece partiler seçim pozisyonlarını almak için bütçe üzerinden bir anlamda siyasi gösteri yapmaya başladılar. Bu gösterinin tarafları ise, Cumhuriyetçi Parti, Demokrat Parti ve Amerikan Başkanı Obama'dır.

Bütçe krizi nasıl ortaya çıktı ? Amerika'da mali yıl 1 Ekim tarihinde başlıyor ve ertesi yılın 30 Eylül tarihine kadar devam ediyor. Dolayısıyla 2014 yılı bütçesi, 1 Ekim 2013'ten itibaren yürürlüğe girecekti. Ancak bütçenin yasalaşma süreci 1 Ekim'den önce tamamlanamadığı için bütçe yürürlüğe giremedi. Bu yüzden, Amerikalıların "government shutdown" olarak adlandırdıkları "hükümetin kepenk kapatması" durumu yaklaşık 17 yıl sonra tekrar yaşandı. Hükümetin kepenk kapatması demek, hükümetin çalışamaması, maaş ödeyememesi, faaliyetlerini yerine getirememesidir. Bütçesi olmayan hükümet, kepenk kapatmak zorunda kaldı. Bütçe üzerindeki siyasi mücadele, doğrudan halka yansımış oldu. Federal hükümet, 16 gün boyunca çalışamadı. Bu daha uzun sürebilirdi, ancak 17 Ekim'de borçlanma için belirlenmiş olan üst sınıra ulaşılacağından dolayı borç tavanının yükseltilmesi gerekiyordu. 16 Ekim akşamı hem bütçe yasalaştı hem de borç tavanı yükseltildi.

Bütçe yasalaştı ve borç tavanı yükseldi dediğimizde, aslında geçici bir çözüm olarak, krizin ertelenmesinden söz ediyoruz. Çünkü, onaylanan bütçe ile 15 Ocak 2014'e kadar hükümetin çalışması sağlandığı için tam bir yıllık bütçeden söz edemiyoruz. Yükseltilen borç tavanı ise, 7 Şubat 2014'te dolacak. Bu bir çözüm değil.

Bu krizin asıl aktörlerine dönecek olursak; muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti, yasama organın bir ayağını oluşturan Temsilciler Meclisinde çoğunluğa sahip. İktidar partisi olan Demokrat Parti ise yasama organın diğer ayağını oluşturan Senato'da çoğunluğa sahip. Bütçenin onaylanma sürecinde yer alan üçüncü aktör ise, Başkan Obama'dır. Kısaca Obamacare olarak adlandırılan sağlık reformu, kamu sağlık hizmetlerinin kapsamını genişletecek ve 1 Ekim 2013'ten itibaren uygulanacak olmasından dolayı Cumhuriyetçi Parti tarafından bütçeye ödenek konulmayarak engellenmek istendi. Ancak Demokrat Parti ve Başkan Obama, ödenek kesintilerini kabul etmeyeceklerini beyan ettiler. Bu konu ve vergi konusundaki anlaşmazlıklardan dolayı 2014 yılı bütçesi, 1 Ekim tarihinden önce yasalaşamadı. Borç tavanı krizi Mali kuralın bir örneği olarak, Amerika'da kamu borcunun bir üst sınırı bulunuyor. 16,7 trilyon dolara ulaşmış olan borç limiti, kısa bir süreliğine de olsa, 7 Şubat 2014 tarihine kadar yükseltildi. Daha önceleri de defalarca borç tavanı yükseltilmişti. Ancak bu seferki borç tavanı krizinin aşılmasında siyasi restleşmenin nasıl bir sonuç vereceği son ana kadar belli olmadı. Son saatlerde yapılan düzenleme ile kısa bir süreliğine borç tavanı yükseltildi. Amerikan devletinin ekonomik gücü ve itibarı hakkında soru işaretlerinin artmasına neden olan bir sonuç ile karşı karşıyayız. Demokratlar 17 sandalye daha kazanarak Temsilciler Meclis'indeki dengeyi kendi lehine çevirecekler mi? veya Cumhuriyetçilerin bütçeyi rehin alması ve borç tavanını tartışmaya açmaları siyasi sonuç almalarını sağlayacak mı? sorularının cevabı için 2014 sonunu beklememiz gerekiyor. Çünkü 4 Kasım 2014'te hem Temsilciler Meclisinin tamamı için hem de Senato'nun üçte biri için seçim yapılacak. Bu seçimlerin provası olarak, New Jersey eyaletinin valilik seçiminde Cumhuriyetçi aday koltuğunu korurken, Virginia eyaletinin valilik seçimini ve New York belediye başkanlığını Demokrat adaylar kazandı.

Ancak 15 Ocak tarihine kadarki bütçe ve 7 Şubat tarihine kadar ki borçlanma izni, Amerikan hükümetinin politika üretmesinin önünde bir engel olarak duruyor. Bu konuların 2014 yılında da tartışma konusu olacağı anlaşılıyor ve kriz çözülmedi sadece ertelendi diyebiliyoruz. Ekonomik kırılganlıkların devam ettiği bu dönemde işin ilginç tarafı, kriz haline dönüşen bu konuların Amerikan politik sistemi tarafından üretiliyor olmasıdır.




Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page