top of page

Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Türkiye Uygulaması derecelendirme kuruluşları ne ka

Derecelendirme kavramının literatüre giriş tarihi 1837 yılına dayanmakla birlikte özellikle 1980’li yıllarda liberalleşme kavramıyla dünyada ve ülkemizde sıkça duyulur hale gelmiştir. Derecelendirme, bir kuruluşun veya bir bireyin finansal yükümlülüklerini zamanında yerine getirip getiremeyeceğini tahmin etmek üzere kullanılan, firmanın veya bireyin geçmiş ve bugünkü nitel ve nicel verilerine dayanarak yapılan bir sınıflandırma sistemidir (Yazıcı, 2009: 2). Başka bir ifadeyle; derecelendirme, bir firmaya veya bireye kredi tahsis ederken, taşıdığınız riskin matematiksel olarak ifadesidir (Tutar ve diğ., 2011: 2). Derecelendirme firmalar, işletmeler, bankalar, finans kuruluşları, yerel yönetimler, fon talep ve arz edenler için yapılabileceği gibi ülkeler için de yapılabilir. Ülke riski olarak nitelendirdiğimiz bu durum; ülkenin ödeme zorluğuna düştüğünü beyan etmesi veya belirli ülkelerin almış olduğu borçları şimdi ve gelecekte ödeyememesi nedeniyle ortaya çıkar. Ülke riskinin yüksek olması, ülkenin borç almasını zorlaştıracağı gibi borç alma maliyetini yani aldığı borç için ödediği faizin artmasına da neden olur. Bununda birlikte ülke riskinin yüksek olduğu ülkelerden yatırımcılar kaçınmaktadır. O halde derecelendirme, uluslararası alandaki kredi verme ilişkilerinde, kredi açılan ülkelerde meydana gelebilecek önemli olaylar neticesinde kayba uğrama olasılığı şeklinde de tanımlanmıştır (Tutar ve diğ.,2011: 2). Günümüzde derecelendirme kuruluşlarının sayısının fazla olması, finansal piyasalarda yatırım öncesi derecelendirme faaliyetini adeta zorunlu hale getirmiştir. 1980’li yıllarda liberalleşme kavramıyla ülkeler arasında artan sermaye hareketleri ve finansal piyasalarda artan finansal çeşitlilikle birlikte derecelendirme kuruluşlarının sayısı ve önemi gittikçe artmıştır. 1990’lı yıllarda sermaye akımlarının çok uluslu kuruluşların sağladığı resmi fonlar yerine, özel sermaye hareketlerine dönüşmesi, kredi derecelendirme kuruluşlarının küresel ve yerel finans piyasalarındaki önemini artırmıştır (Gür ve Öztürk, 2011: 71). Bu nedenlerden dolayı kredi derecelendirme kuruluşlarından yatırımcılara geleceğe yönelik yol gösterici bir rol üstlenmeleri beklenmektedir (Karagöl ve Mıhçıokur, 2012: 8). Ancak son yıllarda yaşanan 2008 küresel finans krizinde Lehman Brothers’ın beklenmedik iflası, 2008 krizi öncesinde 2001 yılında yaşanan Enron olayı, 2002 yılında Worldcom ve 2003 yılında Parmolat olayı kredi derecelendirme kuruluşlarının güvenirliliğinin sorgulanmasına neden olmuştur. 2008 yılı içinde yüksek kredi notuna sahip firmaların kredi derecelerini ani bir şekilde düşürülmesi ile küresel krizin derinleşmesindeki önemli bir etken olarak görülmüştür (Karagöl ve Mıhçıokur, 2012: 9).

Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page